Ana Sayfa » Kültürel Etkinlikler
İskeçe Türk Birliği'nin 40 yıllık mücadelesini anlatan belgeselin gösterimi yapıldı
Güncellenme Tarihi: 22-12-2023

Görüntüleme: 630

Yazı Boyutu:  

Resim Galerisi

İskeçe Türk Birliğinin (İTB) 1983 yılından bu yana sürdürdüğü hak arama mücadelesini anlatan belgeselin gösterimi, İTB salonunda gerçekleştirildi. Etkinlik 21 Aralık Perşembe akşamı yapıldı.

"İskeçe Türk Birliği - 40 Yıllık Hak Arama Mücadelesi" adını taşıyan belgeselde, Yunanistan devletinin "Batı Trakya'da Türk yoktur" iddiasına dayanarak 7 Aralık 1983 tarihinde İTB tabeleasının sökülmesiyle başlayan 40 yıllık süreç anlatıldı.

Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Lozan Antlaşması'yla, Batı Trakya Türlerine azınlık statüsü verildiği ve haklarının garanti altına alındığı belirtilen belgeselde, İTB'nin, antlaşmanın imzalanmasının dördüncü yılında kurulduğu ve Batı Trakya Türk Azınlığının ilk sivil toplum kuruluşu olduğu aktarıldı.

Yapım sorumluluğunu İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu'nun üstlendiği belgeselin metinlerini Ozan Ahmetoğlu, İsmet Tüccar ve Sevil Şerifoğlu kaleme aldı.

Nurhayat Günal'ın seslendirdiği belgeselin kurgusu, renk ve ses düzenlemesi ile animasyon ve grafik tasarımı Ümit Farzlı'ya ait. Fotoğları ise Önder Şabanoğlu derledi.

Profesyönel bir çalışmayı aratmayacak nitelikteki 30 dakikalık belgeselin ilk gösterimi, salonu dolduran çok sayıda davetli, Türk azınlık temsilcileri, İTB üyeleri ve İTB Gençlik Kolu üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.

T.C. ATİNA BÜYÜKELÇİSİ ERCİYES'TEN MESAJ
Etkinliğin sunuculuğunu İTB Asbaşkanı Sevil Şerifoğlu yapı. Şerifoğlu davete icabet edemeyen ancak teşekkür ve tebrik mesajı gönderen Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Çağatay Erciyes'in mesajını okudu.

Türkçe olarak hazırlanan belgeselde, İskeçe Türk Birliğinin (İTB), 1983 yılından bu yana devam eden hak arama mücadelesi, belgeler, fotoğraflar, yöneticiler ve İTB avukatlarıyla yapılan röportajlara yer verildi.

"40 YILDIR SÜREN BİR HAKSIZLIK VE ADALETSİZLİK"
"40 Yıllık Hak Arama Mücadelesi" başlığıya hazırlanan belgeselde, İTB'nin kuruluşu, faaliyetleri ve özellikle "Batı Trakya'da Türk Yoktur" gerekçesiyle bina girişindeki tabelasının indirildiği 1983'ten bu yana verilen hukuk, insan hakları ve demokrasi mücadelesi ele alındı.

Batı Trakya Türklerine "azınlık" statüsünün Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Lozan Barış Antlaşması'yla verildiği ve azınlık haklarının garanti altına alındığı belirtilen belgeselde, İTB'nin, antlaşmanın imzalanmasının dördüncü yılında kurulduğu ve 1983 yılına kadar resmi bir şekilde faaliyetlerine devam ettiği vurgulandı.

"BATI TRAKYA'DA TÜRK YOKTUR POLİTİKASININ BİR SONUCU"
İTB'nin kurulduğu 1927'den 1983'e kadar sahip olduğu tüzel kişilikle yasal bir dernek olarak faaliyet gösterdiği hatırlatılan belgeselde, bu tarihten sonra Yunanistan'ın "Batı Trakya'da Türk yoktur" gerekçesiyle, adında Türk kelimesi bulunan İskeçe Türk Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği (GTGB) ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliğinin (BTTÖB) kapatma süreçlerinin nasıl başladığı ve hangi aşamaya kadar gelindiği anlatıldı.

"DERNEK TABELASI 7 Aralık 1983'TE SÖKÜLDÜ"
Belgeselde, "Batı Trakya Türklerinin ilk sivil toplum kuruluşu olan İskeçe Türk Birliğinin dernek binası girişindeki Türkçe ve Yunanca tabelası, 7 Aralık 1983 tarihinde polisler tarafından yerinden söküldü. Dernek tabelasının uzun yıllar İskeçe Valiliği bodrumunda tutulduğu İskeçeli büyüklerimiz tarafından bizlere anlatılmıştır. Aynı zamanda sembolik bir hareket olan derneğimizin tabelasının yerinden sökülmesinden kısa bir süre sonra dönemin İskeçe Valisi Fanis Donas tarafından İskeçe Türk Birliğinin kapatılması talebiyle dava açılmıştır." şeklindeki ifadelerle hukuk mücadelesinin nasıl başladığı anlatıldı.

"TÜRK AZINLIK DERNEKLERİNİN KAPATILMA KARARI 29 OCAKLARI DOĞURMUŞTUR"
İTB'nin kamu güvenliği için tehdit oluşturduğu, yabancı bir ülkenin menfaatlerine hizmet ettiği gibi iddialar öne sürülerek mahkeme tarafından kapatılma kararı verildiği belirtilerek, şu ifadeler kullandıldı:
"Kapatma kararları, Batı Trakya Türk toplumu ile vatandaşı olduğumuz Yunanistan devleti arasında bugüne kadar tamir edilemeyecek yaralar açmış, Batı Trakya Türklerinin azınlık tarihinde en büyük toplumsal tepki ve direnişi olan 29 Ocaklara sebebiyet vermiştir. Bu haksız, adaletsiz, baskıcı ve ayrımcı karara karşı, İskeçe Türk Birliğinin verdiği mücadele 40 yıldır devam etmektedir. Hak arama mücadelesinin başlamasına vesile olan İskeçe Türk Birliği tabelasının polislerce yerinden sökülmesinin üzerinden tam 40 yıl geçmiştir."

Batı Trakya Türklerinin milli kimliğiyle özdeşleşen İTB'nin Yunanistan'da 22 yıl boyunca nasıl bir iç hukuk mücadelesi verdiği örneklerle anlatılan belgeselde, ülke içinde verilen demokrasi ve hukuk mücadelesinin sonuç vermediği ve İTB'nin kapatılma davasının 2005'te Yargıtay tarafından onayladığı belirtildi.

AİHM SÜRECİ
Batı Trakyalı Türklerin, Yargıtayın kararının ardından davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıdıkları vurgulanan belgeselde, "Mart 2008'de AİHM, İTB hakkında kararını açıkladı. AİHM derneğimizin kapatılma kararının yanlış olduğunu belirterek Yunanistan'ı bu kararından ötürü mahkum etti. Hemen bunun akabinde İTB olarak derneğimizin yasal statüsünün ve tüzel kişiliğinin iade edilmesi için Yunanistan iç hukukuna başvurduk." ifadeleri kullanıldı.

Yunanistan'ın, AİHM'in İTB lehine verdiği kararları 15 yıldan beri uygulamadığı hatırlatılan belgeselde, bu sorunun Türkiye ile Yunanistan yetkilileri arasında yapılan ve bazen kamuoyuna yansıyan görüşmelere de konu olduğu belirtildi.

Belgeselde, azınlık derneklerinin başkan ve yöneticilerinin sosyal medya ve basında sık sık nasıl hedef gösterildikleri belgelerle aktarıldı.

Büyük beğeni ile izlenen belgeselin ardından İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, belgeselin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. İTB'nin bu önemli gününde ve önemli etkinliğine katılanlara teşekkür eden Ahmetoğlu, belgeselin hazırlık aşamasını anlatarak, Batı Trakya Türklerinin verdiğie mücadelenin haklar alınana dek süreceğini söyledi. Ahmetoğlu, Türk ibaresini taşıyan derneklerin kapatılma girişiminden sonra devletin Batı Trakya Türk Azınlığının üç ayrı alt etnik gruba bölme politikasını uygulamaya ve azınlığa suni kimlikler dayatmaya çalıştığını söyledi.

İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, "Milli kimliğimizin ve kültürümüzün inkarına dayanan 40 yıllık bir haksızlık ve adaletsizlik yaşıyoruz. Bunun hukuki bir karar olmadığı, siyasi bir karar olduğu çok açıktır. Biz azınlık olarak bunun 40 yıl önce de böyle değerlendirdik, bugün de böyle değerlendiriyoruz. Ülkemiz Yunanistan'dan 15 yıldır uygulamadığı AİHM kararlarını uygulamasını ve bu adaletsizliğe son vermesini bekliyoruz." dedi.

Ardından Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Hüseyin Baltacı, DEB Partisi Genel Başkan Yardımcısı Metin Hacıosman, İskeçe PASOK Milletvekili Burhan Baran, İskeçe Yeni Sol Milletvekili Hüseyin Zeybek, İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa ve son olarak Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal konuşma yaptı.

Konuşmacılar, hazırlanan belgeselin, hak arama mücadelesinin kayıt altına alınması ve gelecek nesillere aktarılması aşamasında çok önemli bir işlevi yerine getirdiğini vurgulayarak, İTB ve "Türk" kelimesini içeren derneklerin kapatılmasının büyük haksızlık olduğunu ve haksızlığa karşı verilen hukuk, demokrasi ve insan hakları mücadelesine yönelik desteklerini ifade ettiler. Etkinliğe ayrıca İTB hukuk danışmanı ve Batı Trakya Encümenler Birliği Başkanı Ahmet Kara, İTB hukuk danışmanı İlker Çavuşoğlu İTB eski avukatı Orhan Hacıibram, İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği Başkanı Aysel Sağır ve diğer davetliler katıldı.

BAŞKONSOLOS ÜNAL: "DAİMA YANINIZDAYIZ"
Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Aykut Ünal, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın selamını ilettikten sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Yunanistan'da misafir değil mukim olan Batı Trakya Türk Azınlığının ilk sivil toplum kuruluşu olma özelliğine sahip bu birliğin duvarları çok köklü bir tarihi yansıtıyor. 90 yıla neler sığmamış. Belgeselde gördük, daha önceki faaliyetlerde gördük, etrafımıza baktığımızda görüyoruz. İTB'nin bu hak arama mücadelesinin üzerinden 40 yıl geçti. Bu hak arama mücadelesi takdire şayan ve haklı mücadelenizin de daima yanınızdayız. Ben burada bu kalabalığa baktığımda, Batı Trakya'da soydaşlarımıza baktığımda Türk görüyorum. Öte yandan tehdit de görmüyorum. Objektif kriterlerle bakıldığında aslında kararın gerekçesi geçersiz. Burada yaşayan kardeşlerimizin sıkıntıları bütün Türkiye'nin takibinde. AİHM'nin derneği haklı bulduğu kararlarının da takipçisi olmayı sürdürüyoruz uluslararası platformlarda. Türk toplumunun kültürünü, kimliğini ve değerlerini yaşatma, geliştirme ve gelecek nesillere aktarmaya yönelik faaliyetleriniz bizim açımızdan da sizin açınızdan da önemli. Burada önemli olan gelecek nesilleri yetiştirmek. Yetiştirmenin yanı sıra tarihi öğretmek, haklarını ve hukuklarını öğretmek aslında doğası gereği ayrıcalık olması gereken azınlık bilincini yerleştirmek ve aynı zamanda mücadele bilincini de aşılamak."

Konuşmaların ardından etkinlik sona erdi.