Ana Sayfa » Kültürel Etkinlikler
14 YILDIR YUNANİSTAN'IN AİHM KARARINI UYGULAMASINI VE İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ'NİN YASAL STATÜSÜNÜ İADE ETMESİNİ BEKLİYORUZ
Güncellenme Tarihi: 27-03-2022

Görüntüleme: 1061

Yazı Boyutu:  

Resim Galerisi

Bugün, İskeçe Türk Birliği'nin verdiği hukuk ve demokrasi mücadelesinde dönüm noktası olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) İskeçe Türk Birliği davasıyla ilgili kararının 14. yıldönümü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, 27 Mart 2008 tarihinde açıkladığı İskeçe Türk Birliği kararının üzerinden 14 yıl geçti.

İsmindeki ‘Türk' ibaresinden dolayı derneğimiz hakkında Yunanistan mahkemelerinde verilen kapatma kararının ve derneğimizin yasal statüsünün iptal edilmesininmahkum edildiği AİHM kararının üzerinden tam 14 yıl geçti. İskeçe Türk Birliği ve Batı Trakya Türk Azınlığı olarak 14 yıldır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının uygulanmasını bekliyoruz.
Batı Trakya Türk Azınlığı olarak, 14 yıldır vatandaşı olduğumuz Yunanistan devletinden uluslararası hukuku uygulamasını bekliyoruz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 14 yıl önce bugün 27 Mart 2008 tarihinde, İskeçe Türk Birliği'yle birlikte, Rodop ili Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç ili Azınlık Gençlik Derneği davalarıyla ilgili kararını açıklamış ve üç azınlık derneğini de oybirliğiyle haklı bulmuştu.

Batı Trakya Türk Azınlığı'nın ilk sivil toplum kuruluşu olan İskeçe Türk Birliği'nin 1983 yılında tabelasının güvenlik güçlerince indirilmesi ve hemen akabinde dönemin İskeçe valisi FanisDonas tarafından derneğimizin kapatılması talebiyle açılan dava sonucunda başlayan mücadele, 27 Mart 2008 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının açıklanmasıyla yeni bir sürece girmişti. Ancak, AİHM kararı 2008 yılından bu yana Yunanistan tarafından uygulanmamakta, İskeçe Türk Birliği'nin yasal statüsü iade edilmemektedir. Dolayısıyla Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık insanına yapılan ayrımcılık ve hukuksuzluk devam etmektedir.

İskeçe Türk Birliği'nin AİHM kararının uygulanması ve derneğimizin yasal statüsünün iade edilmesiyle ilgili olarak mahkemeye yaptığı son başvuru Haziran 2021 tarihinde sonuçlandı. Yunanistan Yargıtay mahkemesi Haziran ayında açıkladığı kararıyla, İskeçe Türk Birliği'nin talebini bir kez daha reddetti.

İskeçe Türk Birliği, bu gelişme üzerine 10 Temmuz 2021 tarihinde bir yürüyüş düzenleyerek, AİHM kararının uygulanmaması ve derneğimizin yasal statüsünün iade edilmemesini öngören Yargıtay kararını protesto etmiş, 1983 yılından bu yana devam eden haksızlığa ve ayrımcılığa tepki göstermiştir. "ADALETSİZLİĞE VE HAKSIZLIĞA ARTIK YETER" sloganıyla düzenlediğimiz demokratik protesto eylemiyle, adaletsizliğe, ayrımcılığa ve haksızlığa karşı tepkimizi ortaya koymuş, demokrasi, eşitlik ve uluslar arası hukuk kararlarına saygı gösterilmesi talebimizi en yüksek sesle dile getirdik.

İskeçe Türk Birliği olarak demokratik ve anayasal hak olan protesto hakkımızı kullanarak gerçekleştirdiğimiz yürüyüşün üzerinden 7 ay sonra İskeçe Türk Birliği tarafından gerçekleştirilen yürüyüşle ilgili olarak savcılık soruşturması başlatılmıştır. Bu soruşturma çerçevesinde İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, eylem sırasında yaptığı konuşmalarla ilgili olarak ifadeye çağrılmış, ayrıca aralarında seçilmiş müftülerimizin ve azınlık belediye başkanlarıyla, toplumun tanınmış ve önde gelen simalarının da bulunduğu 12 soydaşımız yürüyüş sırasında "pandemi kurallarına uymadıkları" iddiasıyla ifade vermeye çağrılmıştır.

AİHM kararlarının uygulanması talebiyle yapılan demokratik bir gösteri hakkında savcılık soruşturmasının açılmasını son derece manidar bulduğumuzu, bunun Batı Trakya Türk Azınlığı tarafından "sindirme" ve "hedef gösterme" gayreti olarak görüldüğünü bir kez daha vurgulamak isteriz.

AİHM kararları uygulanmadığı gibi, bu kararların uygulanmasını talep eden derneğimizin ve toplum temsilcilerinin yeni kovuşturmalara maruz kalması demokrasi ve insan hakları açısından üzücü ve endişe vericidir.

Batı Trakya Türk Azınlığı'nın ilk sivil toplum kuruluşu olan İskeçe Türk Birliği olarak, demokrasi ve uluslararası hukuk adına, AİHM kararlarının uygulanarak, derneğimizin resmi ve yasal statüsünün 14 yıldır iade edilmesini beklediğimizi, bu amaçla hak arama mücadelemizi bundan sonra daha büyük bir azim ve kararlılıkla sürdüreceğimizi tüm kamuoyunun dikkatine sunarız.