Ana Sayfa » Yönetim Kurulu Üyeleri
Yazı Boyutu:    
İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ
1989-2009
bir hukuk ve demokrasi mücadelesi

Hazırlayan:
Ozan Ahmetoğlu


                    

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının yankıları sürüyor
(Nisan 2008)

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) isminde "Türk" kelimesi bulunan azınlık dernekleriyle ilgili açıkladığı kararlar, Batı Trakya Türklerinde büyük memnuniyet yarattı. Uluslararası mahkemenin İskeçe Türk Birliği ve Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği'yle ilgili kararları, 25 yıldır haksızlığa uğrayan azınlık derneklerinin haklılığını da ortaya koydu. Bu arada azınlık kurumları ve temsilcileri yaptıkları açıklamalarla AİHM'nin kararından duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Kararın açıklandığı 27 Mart Perşembe günü azınlık milletvekilleri, seçilmiş müftüler, bazı yerel yöneticiler, il ve belediye meclis üyeleri ve Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Ahmet Rıza Demirer ile bölgemizi ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez İskeçe Türk Birliği'ni ziyaret ettiler ve kararla ilgili olarak "hayırlı olsun" dileklerinde bulundular. İskeçe Türk Birliği'ne gelen konuklara mahkeme kararından duyulan memnuniyetin ifadesi olarak beyaz karanfil dağıtıldı.

YORGOS KUMUÇAKOS
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin İskeçe Türk Birliği ve Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği davalarında Yunanistan'ı mahkum eden kararıyla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yorgos Kumuçakos yaptığı açıkalamada, Yunanistan AB üyesi olarak AİHM kurumuna ve bu kurumun kararlarlarına saygı duyduğunu söyledi. Kumuçakos, iki dava sonucunu da inceleyeceklerini ve gerekli girişimleri yapacaklarını ifade etti.

Bu arada Yunanistan'ın önde gelen anayasa profesörlerinden Atina üniversitesi öğretim üyesi Nikos Alivizatos AİHM kararını GÜNDEM'e değerlendirdi. AİHM'nin kararının beklenen bir karar olduğunu vurguladı. Alivizatos, uluslararası mahkemenin içtihatını bilen birisi olarak ne olacağını önceden söyleyenler arasında olduğunu kaydederek "Ne yazık ki söylediklerimiz dikkate alınmadı. Yabancı düşmanlığının mahkum edilmesinden sonra yetkililerin yeni bir sayfa açıldığını anlayacaklarını ümit ediyorum. Dini ve etnik açıdan farklı toplumların barışcıl bir şekilde birlikte yaşamaları insan haklarını inkar etmekle değil, karşılıklı saygıyla mümkün olduğunu anlamalarını ümit ediyorum. Özellikle de örgütlenme özgürlüğü gibi temel insan hakları konularında olduğu gibi. Zira bu haklar çağdaş anayasal demokrasilerde sadece önemli suçların işlenmesi durumunda sınırlandırılabilir." diye konuştu.

AVUKAT ORHAN HACIİBRAM
2005 yılında İskeçe Türk Birliği ve Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği davalarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüren avukat Orhan Hacıibram isminde "Türk" kelimesi bulunan azınlık derneklerinin kapatılma sürecine atıfta bulundu. 1983 yılında başlayan mücadelenin çok uzun sürdüğünü kaydeden Hacıibram "Süreç çok uzun sürdüğü için mahkeme Yunanistan'ı bundan dolayı da suçlu buluyor. Bu süreç içinde haklılığımızdan ve adaletin yerini bulacağından en ufak bir şüphemiz olmadı. Avukat Sebahattin Emin ve Hüseyin Aga'nın davalarda çok emeği geçti. Onlar olmasaydı bu başarıyı çok zor elde ederdik. Yunanistan'ın en zor dönemlerinde tüm azınlık gibi bu dernek de devletine sadık kalmıştır. 1983 yılında ise hiçbir neden yokken derneğimizin kapatılma yoluna gidilmiştir. Faaliyetlerimiz hiçbir zaman hukuka aykırı olmadı. AİHM'ne gitmek zorunda bırakıldık. Şimdi bu mahkemenin verdiği kararın mutluluğunu yaşıyoruz ve bu mutluluğu yaşamaktan bizi kimse alıkoyamaz. Yunanistan, davayı çok uzattığı ve makul sürede bitirmediği için ve ikinci olarak da insan hakları sözleşmesinin örgütlenme özgürlüğüyle ilgili 11. maddesinden dolayı cezalandırıldı. Yunanistan, azınlığı etnik kimliğiyle tanımlamak istememektedir. Bu anlayış AİHM'nin kararıyla geçersizdir. Yunanistan eğer bir hukuk devletiyse o zaman İTB'ne yapılan haksız uygulamanın iptal edilmesi ve İTB'nin 1983 yılı öncesine götürmesi gerekir." dedi.

OZAN AHMETOĞLU
İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, kararın Batı Trakya Türkleri için tarihi bir karar olduğunu vurgulayarak "25 yıldır verilen hukuk ve demokrasi mücadelesinde Batı Trakya Türk Azınlığı'nın haklılığı net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bizler bu kararı bekliyorduk. Derneğimizin haklılığını kanıtlayan karar, çağdaş demokrasiye ve AB normlarına uygun bir karar olmuştur. Azınlığımıza uygulanan haksızlık insan hakları mahkemesinin kararıyla daha iyi anlaşılmıştır. Çeyrek asır sabretmenin haklı mutluluğunu ve heyecanını yaşıyoruz. Bu, hukukun, demokrasinin ve sabrın büyük başarısı olmuştur."

DANIŞMA KURULU BAŞKANI ÇETİN MANDACI
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Milletvekili Çetin Mandacı, İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen kararın AB üyesi Yunanistan tarafından verilmesi gereken bir karar olduğunu söyledi. Bu davada Yargıtay'ın Avrupa ülkesinde değilmiş gibi hareket ettiğini ifade eden Mandacı, "Yaklaşık 25 yıl devam eden haksızlık son bulmuştur. Sevinçliyiz, mutluyuz. Ancak bundan sonra da soğukkanlılığımızı korumamız lazım. İddia edildiği gibi kamu düzenine aykırı hareket etmedik hiçbir zaman. Derneğimiz bunu her zaman kanıtlamıştır. Biz mecbur kaldığımız için Avrupa'ya gittik. Temenni ediyoruz ki AİHM'nin aldığı karar derhal uygulanır. Azınlık olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da azınlığı ilgilendiren konularda aynı kararlılığı göstermeye devam edeceğiz." diye konuştu.

RODOP MİLLETVEKİLİ AHMET HACIOSMAN
Rodop milletvekili Ahmet Hacıosman isminde "Türk" sözcüğü olan dernekler hakkında AİHM'nin kararının memnuniyet verici olduğunu kaydetti. Hacıosman "Mahkemenin yargıçları arasında ülkemiz Yunanistan'dan sayın Pararas vardı. Anayasa profesörü Nikos Alivizatos yaptığı yorumunda sayın Pararas'ın bu kararla ülkemizin şerefini kurtardığını yazdı. Bu çok önemli bir gelişmedir. Bizler de bunu hararetle alkışlıyoruz. AİHM'nin kararı ülkemizde olumlu bir karar estirecektir. Ülkemiz yöneticilerinin karara saygı duymalarını ve azınlığımızın önündeki örgütlenme özgürlüğü engellerini kaldırmalarını ümit ediyoruz." dedi.

BTTDD GENEL BAŞKANI EROL KAŞİFOĞLU
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Dernegi Genel Başkanı Erol Kaşifoğlu yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti: "Batı Trakya Türklerini sevince boğan kararla sonuçlanan hukuk mücadelesini hukuka olan inancımızın ve sabrımızın neticesi olarak görmekteyiz. Haklı davamızı bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da hukuk kuralları içerisinde sürdüreceğimizi, bu kararlardan sonra Yunanistan'ın bizlere olan bakış açısını ve yaklaşımlarını çağdışı yöntemlerden arındırıp, samimi ve iyi niyetli olarak, çağdaş bir Avrupa ülkesi gibi davranarak, yaşadığımız vatanımızda bizleri ülkemiz Yunanistan'ın bir zenginliği olarak kabul etmesini beklemekteyiz. AİHM'nin bizleri mutluluğa boğan bu kararına Yunanistan'ın saygı göstererek kurumlarımızın gerçek isimlerini içeren tabelalarımızı da boş bulunan yerlerine hep beraber asmamız gerektiği düşüncemizle Batı Trakya Türklerinin zafer ve sevincini paylaşmaktayız."

ABTTF BAŞKANI HALİT HABİPOĞLU
AİHM'in aldığı kararın, hiçbir dönemde ayrılıkçı bir siyaset benimsememiş ve ülkesi Yunanistan'a sadık kalmış Batı Trakya Türkleri için büyük öneme sahip olduğunu belirten Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu Başkanı Halit Habipoğlu, Yunanistan'ın Batı Trakya'daki Türk kimliğini reddetmeye devam etmesinin artık mümkün olmadığını ifade etti. Habipoğlu, "Yunanistan'da Batı Trakya Türk azınlığı tarafından kurulan ve mahkemelerce kapatılan derneklerin açtığı davalarda Yunanistan'ın ikinci kez AİHM tarafından mahkum edilmesi ile Yunanistan, ülkedeki tüm etnik azınlıklara ilişkin yaklaşım ve politikalarını artık tümüyle değiştirmek zorundadır. Azınlık'ın yıllardır sürdürdüğü haklı mücadelesi AİHM'in kararı ile güçlenmiştir." dedi.